h. nazan ışık—
30 Mart 2015—
14 üncü yılıni kutlayan New York Turkish Film Festivali bu srnr 27 Mart- 4 Nisan tarihleri arasında SVA Tiyatrosunda yer alıyor. Bu seneki yıllık festivalin programında sekiz film var ve Tayfun Pirselimoğlu’nun filmi Ben O Değilim (I’m Not Him) filmiyle açıldı.
Festivalde ki diğer filmler:
Ozan Açıktan’ın Silsile (Consequences)
Erol Mintaş’ın Klama Dayîka Min / Annemin Şarkısı (Song of My Mother”
Deniz Akçay Katıksız’ın Köksüz (Nobody’s Home)
Derviş Zaim’in Balık (Fish)
Melisa Öner’in Kumun Tadı (Seaburners
Ramin Matin’in Kusursuzlar (Impeccables)
Çağan Irmak’ın Unutursam Fısılda (Whisper If I Forget) idi.
Annemin Şarkısı 29 Mart’ta bir resepsiyonla açıldı.
© h. nazan ışık
Festivalin sponsorlarından CHOBANI (Greek) yoğurdu’nun sahibi Hamdi Ulukaya (solda) ve Annemin Şarkısı filminin yönetmeni Erol Mintaş filmin gösteriminden önce poz verdiler.
Annemin Şarkışı doğudaki köyünden ayrılmak zorunda kalmış ve Istanbul’da oğlu Ali ile yaşayan Kürt bir anne ile oğlunun hikayesi.
Ali Istanbul’daki hayata kendini uydurmuş, öğretmen olarak çalışıyor ve evlenmek, bir aile kurmak isteyen kız arkadaşı var. Ama anne Nigar için oradaki hayat çok farklı ve hep köyüne dönmek istiyor. Hergün eşyalarını toplayıp köye gitmek için hazır, oğluna götürmesini söylüyor. Hatta birgün kendi başına sokağa çıkıp kaybolacak kadar çok gitmek istiyor. Kafasında hep kürtçe sarkılar var, sanki ona kavuşursa rahatlayacağını düşünüyor. Ali’nin amacı o sarkıyi bulup getirmak. Ali’nin başka sorunu daha var: Kız arkadaşı hamile, ama Ali hazır değil, ne baba olmağa ne de evlenmeğe.
Hikayeyi yönetmen Erol Mintaş ’tan dinleyelim: “Bu film Türk yada Kürt hikayesi değil, bu İstanbul hikayesi. Bu Istanbul’a gelen ve köylerine dönemeyen yaşlı kadınların hikayesi”.
© h. nazan ışık
Yönetmen Erol Mintaş
Erol Mintaş devam eder “Kürdistan’da 1990 larda savaştan sonra birçok kişi Istanbul gibi büyük şehirlere taşınmak sorunda kaldılar. Ve bu insanlar kendi köylerini de birlikte getirdiler ve bir komşuluk ilişkileri yarattılar. Fakat bu kez, Istanbul’daki ‘kentsel yenıleşme’ projesi ile hükümet sadece onların şimdi oturdukları evlerini değil, kültürlerini de yok etmege başladı.”
“Bu Nigar karakterinin yaşadıklarını köyünden ayrılmış, memleket hasreti çeken karadenizli bir annede yaşıyor. İç Anadolulu bir annede yaşıyor. Çünkü bir insanın kendi toprağından – ihh, bir ağacı kendi toprağından alıp bir yere götürdüğünüz zaman o ağaç meyva vermez, versede meyvası yenmez zaten. Ben hikayeyi Kürt perspektifi ile anlatmak istedim, çünkü ben oradan geliyorum ve bu tarafı daha iyi biliyorum” dedi.
© h. nazan ışık
Greek/Yunan yoğurdu diye tanıtılan “CHOBANI Greek Yogurt”un sahibi Hamdi Ulukaya resepsiyondaki birçok misafirler arasındaydı.
Fotoğraflar: © h. nazan ışık /Bütün haklar saklıdır.
© h. nazan ışık
© NKENdiKEN