MET SELÇUKLULARI NEW YORK’KA GETİRDİ

“Court and Cosmos:The Great Age of the Seljuqs” (Saray ve Kozmos: Selçukluların yükselme Dönemi) MET’teki sergide tekrar yaşanıyor.

h. nazan ışık—

26 Nisan 2016—

Metropolitan Museum of Arts (MET) yeni bir sergiye ev oluyor: “Court and Cosmos:The Great Age of the Seljuqs” (Saray ve Kozmos: Selçukluların yükselme Dönemi). Selçukluların Iran’dan Anadolu’ya kadar 1038 -1307 yılları arasında en görkemli dönemini sunan sergi şimdiye dek bu konuda düzenlenen en kapsamlı olanı.

Sergi MET Islam Sanatları Departmanı sorumlusu Sheila R. Canby, Asistan Küratör Deniz Beyazıt ve Asistan Küratör  Martina Rugiadi tarafından düzenlendi.

Sergiyi 2010’dan beri MET’te görevli ve müzedeki tek Türk küratör Sorbonne mezunu Dr. Deniz Beyazıt’in ağzından dinleyelim.

DSCF3724 beyazit 7x4© h. nazan ışık

“Court and Cosmos:The Great Age of the Seljuqs” sergisini düzenleyenlerden Islam Sanatları Departmanı Asistan kuratörü Dr. Deniz Beyazıt sergideki üç eser önünde.

 Soru: Neden bir “Selçuklu” sergisi yaptınız? Serginin temasından bahsedermisiniz?

Dr. Deniz Beyazıt: Bu Türkiye’nin en parlak ve en önemli dönemlerinden birisi. Ilk defa Türk kültürü Anadolu’ya girdi. Ondan önce Bizans kültürü vardı. Ve bu sergi hem İran’daki Büyük Selçuklular hem de Anadolu Selçuklular ve hem de Suriye ve Irak’taki atabeyler –Selçuklu Beyler- üzerine yapılan en kapsamlı uluslararası bir sergi

Serginin tematik organizasyonu tipik bir sanat tarihi sergisi değil. Sergi 6 bölümden oluşuyor. Ilk bölümde, yani giriş bölümünde Selçuklu sultanların, emirlerin hayatı, kimliği hakkında bir hikaye anlatıyoruz, sultanların isimleri, ünvanları ile ilgili eserleri gösteriyoruz.

Üstteki esimde arka plandaki ipek tekstili göstererek “ Mesela bu tekstilde Selçuklu Sultan ‘Ala’ al-Din Kay Qubad’ın ismi ve lâkabları bulunuyor. Bu dünyada tek. Tekstilde sultanın isminin basıldığı hiç bir tekstil yok. Bu o açıdan çok önemli.

Soru: Serginin adı neden “Court and Cosmos” (Saray ve Kozmoz)?

Dr. Beyazıt: Hem gerçekten o döneme, kültür ve sanatına hem de sergiye uygun bir başlık. Önce ‘Selçuklular” diye düşündük ama sonradan kimsenin birşey anlayamayacağına karar verdik. Türkiye’de olsa herkes bilirdi, ama burada…..Ayrıca sergide astroloji önemli bir yer kaplıyor.

O sırada gene önünde dikildiğimiz bir eseri açıklayan yazıya ilişti gözüm.

selcuklar at MET© h. nazan ışık

Magic Mirror of Abu-l-Fadl Artuq Shah (Artuklu Sah Abu-l-Fadl’ın Sihirli Aynası)

Doğu Anadolu, ca, 1220ler-1230lar

12 burçlarla ve planetlerle geleceği kontrol etmek ıçin kullanılır. Ortadaki kuş ya hükümdarlığı, ya hükümdarı ya güneşi, ya da hepsini temsil edip dünyanın geleceğini kontrol etmeği simgeliyor

 Bu açıklama Dr. Beyazıt’ın dediğini doğruluyordu,

Dr. Beyazıt: Bu ayna hem ağırlık olarak hem de boyut olarak sergideki önemli eserlerden biri. Ve üzerinde isimler yazılı.

Biz bunun fala bakmak için kullanıldığını sanıyoruz.

Sonra yakındaki bir tabağı göstererek: “ Bu da çok önemli bir eser, ve dünyada tek . Çünkü malzeme olarak enamel kullanılmış, ve Islam dünyasında bu teknik kullanılmıyordu. Daha çok Bizans dünyasında daha popüler bir teknikdi. Üstejik ilginç tarafı bunun üstünde de Artuk’lu hanedanın adı yazılı, Rukn al-Davla Davud.

 DSCF4135 case ve mirror

© h, nazan ışık

Rukn al-Dawla Davud’un tabağı

Anadolu veya Caucaus, ca.1114-44

 Dr. Beyazıt devam etti:” Ortada Makedonya Kralı Büyük Iskender, ve kenarlarda ve tadağın altında saraydaki eğlence , ve/veya kuşlar gibi figürler kuvveti simgeliyor.

Ben tabağın sergilenmesinden bağsetmek istiyorum. Tabağın hem üstü hem arkası/altı değişik figürlerle süslenmiş. Yani arkası da önü kadar önemli . Tabak aynanın üstüne konulan şeffaf bir silindirin üstüne oturtularak , tamamını sergilemek amacı çok güzel gerçekleştirilmiş.

Saray hayatını çok güzel dile getiren ve çok güzel sergilenmiş başka bir eserde the Blacas Ewer /Blacas Ibriği.

 

DSCF4148 the Blacas Ewer© h. nazan ışık

The Blacas Ewer

Jazira, Mosul; Iraq, A.H. Rajab 629/A.D. April–May 1232

Blacas ibriğinin her tarafı -en tepesinden dibine kadar- ağzı , boğazı, kulpu, bedeni dahil her tarafı saray hayatını -avcılık, spor, askeri ekzersizler, yemek, içmek, müzik, dans, edebiyat,…vb- hayattan parçaları dile getiren figürlerle, skeçlerle dolu. Duvara yansıtılan görüntüler bunları görmeği, incelemeği kolaylaştırmış. Yukarıda bahsettiğim “Rukn al-Dawla Davud’un tabağı” gibi sergide en iyi sergilenen eserlerden biri.

 Dr. Beyazıt: Blacas Ibriği Musul’da yapılmış. Bu açıdan da çok önemli. Çünkü şu anda dünyadaki duruma, humanitarian krizlere bakarsak…yani o bölgede savaş var, insanlar herşeyi kaybettiler. Ama Selçuklu dönemde orada huzur vardı, çok güzel bir dönemdi, çok parlak bir dönemdi. Bu ünlü Blacas ibriği Musul’da yapıldı. Musul o zaman çok zengin, çok kozmopolitan bir şehirdi. Aynı anda Yahudiler, Müslümanlar, Hıristiyanlar aynı şehirde oturuyorlardı. Ve çok güzel binalar, çok güzel sanat eserleri yaratmışlardı.

Eh..bu serginin amacı bu hikayeleri anlatmak…..

Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya’ daki 50 çeşitli kuruluşlardan getirilen ve MET’in kendi kolleksiyonundan oluşan 270 eser, altı bölümde sunulmuş.

 Seramik, alçı, bakır, gümüş, altın, çini, tahta, cam, tekstil, kağıt gibi maddelerden oluşan heykel, para, tabak, leğen, ibrik, giysi, mücevher, tıp alanında kullanılan araçlar, havan, cımbız, kaşık, kitaplar, mumluklar, küre…..vb sadece benim aklıma gelen eserler arasında.

 Birinci bölümde (giriş bölümünde) Selçuklu sultanların, emirlerin hayatı, kimliği hakkında bilgi vermek amacıyla sultanların isimleri, ünvanları ile ilgili eserler var.

 İkinci bölümde Saray hayatı – avcılık, oyunlar, yemek, içmek, mücevher, kıyafet, müzik, şiir, edebiyat…vb- sergilenmiş

Üçüncü bölümde Bilim, İlaç, Teknolojı, Kağıdın önemi incelenniş.

 Dördüncü bölümde; Astroloji ve Burçların etkileri, Sihir, Gerçek yada hayali Hayvanlar ne onların yaşam içindeki önemi yer alıyor

 Beşince bölümde: Din –Camiler, Medreseler-Edebi hayat -elle yazılan eserler, yazma sanatı-

 Son bölümde: Cenazeyle ilgili eserler, Mezar, sınıf farkını gösteren Mezar Taşları segilenmiş.r.

Ayrılmadan önce herkese sorduğum soruyu sormak istedim.

H. Nazan Işık: Herkese sorduğum en son bir soru var: Eğer siz gazeteci, bu durumda Türk gazeteci , olsaydınız bu sergiyi düzenleyen Türk küratöre ne sorardınız?

Dr. Deniz Beyazıt (biraz düşündü): Aynı soruları sorardım.

Neden bir Selçuklu sergi yapıyor sunuz? Önemli kısım nedir? Önemli dönem nedir?….. Bunları sorardım.

H.N.I.: Cevap?

Dr. Beyazıt: Ben kendim Selçukluyum zaten. Ben tezimi ‘Artuk’ üzerine yaptım. Benim için çok gurur veriyor. Gazeteci olarak da gururla bu soruyu sorardım, ki bu Türkiye’nin en parlak ve en önemli dönemlerinden birisi. Ilk defa Türk kültürü Anadolu’ya girdi. Ondan önce Bizans kültürü vardı.

Yani genel olarak bir ‘Selçuklu Dönem’ neden o kadar önemli? bunu sorardım.

Cevabım ‘saygı’ . Yani o kadar çeşit kültürler, dinler -Yahudi, Müslüman, Hıristiyan- hep bir aradaydı ve hepsi yan yana yaşıyordu. Yani [evlilik nedeniyle] Selçukluların, emirlerininde, sultanlarıninda 1-2-3 kimliği vardı. Gayet normal birseydi bir arada yaşamak. Kimse bundan rahatsız olmuyordu. Bence bu yüzden gayet özel bir dönem.

Bunu sadece bir Türk olarak söylemiyorum. Bunu bir dünyalı olarak söylüyorum. Yani bugünkü savaş ve üzücü durumlarda böyle bir dönemi görebilmek önemli bir şey. Ve bunu hatırlatmak gerekir.

Teşekkür ettim, ayrıldım.

27 Nisan’da açiıan sergi 24 Temmuz’a kadar sürecek.

Fazla bilgi www. metmuseum.org dan alınabilir.

Resimler © h. nazan ışık /NKENdiKEN , Her hakkı saklıdır. All rights reserved

© h. nazan ışık